3 Ocak 2016 Pazar

HAFTANIN KİTABI ''KELEBEĞİN KADERİ''

   Kitabı ilk gördüğümde; elimde ansiklopedi olduğunu düşündüm. Bir sanatçı böyle bir kitap yazabilir miydi? ''Neden olmasın?'' dedi iç sesim. 

 ''Asla varsayımda bulunma ve olumsuz düşüncelerini kovala.''


     Kapağında; ''Yoksa siz başınıza gelen her şeyin tesadüf olduğunu mu düşünüyorsunuz?'' yazıyordu.



     Bir zamanlar hayatımda tesadüfler olduğunu düşünürdüm ama sonra onların benim için olduklarını öğrenmiştim.

'' Hepimiz birbirimizin hayatlarında oynamamız gereken rolleri oynayan oyunculardan ibaretiz.''

    Beni görenler; ''Esra kitap mı okuyorsun yoksa ders mi çalışıyorsun?'' diye soruyorlardı. Çünkü elimdeki kalemle çiziyordum satırları. Okuyordum, çizip sonra tekrar okuyordum.

    İyi olacak hastanın, doktor ayağına gelir; derlermiş büyüklerimiz. Bu kitap benim için bir doktor, bir hoca niteliğindeydi. Kafamdaki sorulara çözüm bulabildiğim, olaylara farklı boyutlardan bakmamı sağlayan. Aslında detayların ince noktalarda olduğunu fazlasıyla fark ettiren.

   Kadın ve erkek. Dünya bu iki varlığın üzerine kurulu bir sistem olmasına rağmen; günümüzdeki ilişkiler son derece de karmaşıktır. Hep iyiyi, doğru olanı bulmak isteriz. Kendimiz için uygun olanı ararız. O olmadı, diğerini, diğeri olmadı ötekini. Ve farkında olmadan zaman akıp gitmiştir. Biyolojik olarak gelen saatimizin alarmı ise çalmaya başlar.
Çocuk sahibi olmak istiyorum.
Anne olmak istiyorum.
Neden iyi bir eş bulamıyorum?
Bütün erkeklerin hepsi aynı mı?
Aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık misaliydi ilişkiler.    Figürler farklı ama sonuçlar hep aynıydı.

 HÜSRAN.

Peki ama neden?

''Bugün kötü diye nitelendirdiğiniz bir olay belki bir kaç sene sonra sizi sevinçten havalara uçuracak bir olayın sebebidir. Büyük resmi bilemediğimizden üzülürüz.''

 Mevlana' nın da dediği gibi; olsun diye ettiğin duaya, gün gelir olmadığı için şükredersin...

Nehir, Tuğba, Seda. Kitabın baş kahramanları. Fikret(Fiko), Onur ve Erdem bey de yer alıyor.

     Başarılı iş kadınları her biri. 30lu yaşlarında olan bu üç kadının istediği tek şey var hayattan. Severken sevilecek, güvenebilecekleri, hayatlarını paylaşmak istedikleri bir eş.
Bir yer de bir problem var oysaki! Sevdikleri adamlar ortadan kayboluyor. Sevdikleri adamlar aldatıyor. Sevdikleri adamlar korkuyor.

Ama neden? - Hepsi mi aynı bu erkeklerin! -

Peki erkeklerin beklentileri neler?
Hoşlandıkları kadınları neden elde edemiyorlar?
Ya da sevdikleri kadınlar neden değişiyor?
''Evlilik'' kavramı neden onları bu kadar korkutuyor?

Sonra oturup kara kara düşünürüz. Doğru insan kalmadı mı?

''- Niçin hep karalar giyersiniz siz?
- Hayatımın yasını tutuyorum. Çok mutsuzum.'

     İnsanlar neden korkuyorlar? İçlerinde hep bir kaybetme korkusu, kendi gibi olamadığından dolayı farklı olmaları. Karşındaki insana ne istediklerini söylememeleri. Düşüncelerini özgürce dile getirememeleri.

''Unutma düşünceler kaderindir. Kaderini değiştirmek ise senin elinde''

Belki de inanmıyoruzdur. En önemli varlığa; kendimize...

 
 
 
 
 

KELEBEĞİN KADERİ
BAŞAK SAYAN
DESTEK YAYINLARI
575 SAYFA

Keyifle okuyun
sevgiyle kalın..

2 yorum:

  1. Cıktıgı günden beri dikkatimi ceken bir kitaptı bu postan sonra okunacak listemin ilk beşinde😊

    YanıtlaSil
  2. bana bıraktığın yorumu okudum..duygulandım..birilerinin beni anladığını görmek iyi geliyor..teşekkürler...

    YanıtlaSil