2 Ocak 2022 Pazar

HOŞGEL 2022

Evet nerede kalmıştık :) Çok uzun zamandır burada yazmadığımın farkındayım, yazmayı çok istedim yazdım da fakat paylaşamadım. Nedenini bende bilmiyorum. Yazarken akıp gidiyor kelimeler, düşünerek yazıyorum evet lakin parmaklarım beynimden once yazıp kelimelere döküyor. Klavye bile geriden geliyor çoğu zaman J Ve tekrar sahnedeyim. Umarım daha disiplinli planlı bir şekilde devam edebilirim yazmaya. Bu dönemde yazmadım değil, çok yazdım. Telefonuma , kağıda, not kağıtlarına, müsveddelere, peçeteye bile yazdım. Sonra hepsini biriktirdim bir kutuda. Yazmak, varoluş eylemi benim için. Kelimelerin içinde kaybolmanın nasıl bir keyif olduğunu ancak yazanlar bilebilir. Okumak ve yazmak birbirini tamamlayan bir bütün. Once okumanız lazım, okuduklarınızı paylaşmanız lazım – kendinizle ya da arkadaşlarınızla- sonra içinizden geçen o akıntıyı kelimelere dökebilmek ise en büyük maharet. Dökmediğiniz her bir kelime içinizde bir kar topuna dönüşüp, size ağır gelmeye başlıyor. Beyniniz çok çalışıyor, sürekli düşünüyor, rüyalarınıza giriyor. Tik atmadığınız her konu nasıl çözümlenmemiş ise, yazılmayan her kelime de içinizde devleşiyor. Ve size ağır gelmeye başlıyor. Yaz diyor başla,sen ilk harfini yaz, ben sana destek olurum. Ve ilk harfi yazmamla akıp gitti kelimeler tekrar buradayım. 2022 yılı için, öncelikle herkese sağlık sıhhat diliyorum. 2 yıldır pandemi etkisinde kalan dünyamız, insanları üzen, yıpratan bu süreçte, çok acılar çektik. Kayıplarımız oldu, sürekli tedirgin bir halde yaşadık. Korktuk, korktukça girdapta boğulmaya başladık. Korkularımızdan tam kurtulduk derken başka süreçlerle karşı karşıya kaldık. Mental-ruhsal- beden sağlığımızı korumak cidden çok zordu. Biz insanlar üzgünken, mutluyken birbirmize sarılmayı,birbirimize enerji vermeyi ne kadar çok severiz oysaki! Bundan mahrum kalmamız bizi daha derin üzüntüye boğdu. Sevdiklerimizden uzakta olmak ise; daha da yıpratıcı idi. Dilerim bu yılda, son 2 yılın yaşattıklarından bir nebze olsun kurtuluruz. Gelen yıl giden yılı aratır, demeyin sakın ha! Umudumuzu korumak insan olmanın ilk önemli vazifesi J 2022 için büyük planlar yapmadım, büyük hedefler kurmadım, şöyle böyle olacak demedim. Küçük adımlarla başladığım her şeyin zamanla büyüdüğünü gördüğümden beri, tarihlerin değil asıl ‘’içindeki senin’’ hazır olduğunu farkettiğim günden bu yana, yaşam daha zevkli hale geldi. Siz planlar yaparken, hayatta size planlar yapıyordu. Çakışan planlar, sizi zor durumda bırakıyor, üzüyor ya da vazgeçmenize sebep oluyordu. Işte asıl mesele buydu; VAZGEÇME! Sen yaptığın planla ilerlemeye devam et, sorunlar karşına çıktığında çözümünde içinde olduğunu ve seni büyüttüğünü, sana yol gösterdiğini asla unutma. Kendinize değer verin, kendiniz mutlu olduktan sonra, inanın çevrenizdeki her şey daha güzel görünecek, sizin mutluluğunuz çevrenizdekilere de yansıyacak ve onlarında karanlıktan çıkmasına yol açacak. Size iyi gelmeyen, size mutsuz edenlere veda etmenin zamanı geldiyse, edin. Her şeye ‘’EVET’’ diyerek başkalarını mutlu ederken, bu durum size iyi gelmiyorsa; ‘’HAYIR’’ demeyi öğrenin. Hep iyi gün dostu olan insanlardan uzak durun. Geçmişi, sürekli temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp kendi önünüze getirmeyin. Hayat devam ediyor. Dün akıp gitti, geçmiş geçmişte kaldı. Siz ne öğrendiniz asıl onu fark edin! Büyük rakamlara ulaşmak için, küçük rakamların değerini bilin. 10 kiloyu 1 ayda vermektense, 10 kiloyu 3 ayda kendinizi zorlamadan verin J Kendinizin kıymetini bilin. Zamanın kıymetini bilin. Çalışırken, emek verdiğiniz saatlerin karşılığında aldığınız paranın kıymetini bilin. Sizi seven, size iyi gelen insanların kıymetini bilin. Dünü yaşayarak, yarını düşünerek, şu an’ ı mahvetmeyin. Mutsuz olduğunuzda kabullenin o duyguyu, dibe batmaksa amacınız, buyrun batın. Lakin çıkışınız muhteşem olmalı. 2022 Hoşgel hepimize. Sağlık, mutluluk, huzur ve sevdiklerimizle beraber güzel günler geçirebileceğimiz bir yıl olsun. Gönlünüzdeki dualarınız, dilekleriniz kabul olsun. Sevgiyle kalın..

26 Aralık 2016 Pazartesi

HAFTANIN KİTABI ''SHURA''

     1900lü yıllar ve Rusya' daki ihtilal. Ülkeden kaçabilenler, ülkede kalmak zorunda olanlar. Kaos içinde bir ülke.

Ölenler, yaşamak zorunda olanlar..

Dağılan aileler, birbirlerinden haber alamayanlar..

     Genç bir kadın, sakin ve uysal tabiatına rağmen, Seyit' e olan aşkı. Bolşevik ihtilalinden kaçarken, İstanbul' da yeniden yaşam kurmaya çalışmaları.. Ailesine ve vatanına olan özlemi.
Seyit ile olan aşkının, Seyit' ten ayrılsada yüreğinde hala devam ediyor olması.

     Nasıl güçlü, nasıl güzel bir kadın. Büyüdüğü ailesinin, eğitiminin verdiği nezaket ve görgü kurallarını güzel bir şekilde hayatında uygulayan ve herkesin gıpta ettiği, erkeklerin aşık olduğu bir kadın Shura.

     İstanbul' dan başka bir erkekle gittiği Paris ise, yaşamında yeniliklere kapı açar.
     Aşık olduğu adama duyduğu özlem, vatanına duyduğu özlem, ailesine duyduğu özlem.

Ve dimdik ayakta duran Shura.

    Okurken hiç bitmesin isteyeceğiniz harika bir roman. Aşk, tarih, yokluk- varlık kokan, okudukça sizi içine çeken bir roman.
Kurt Seyt & Shura kitabını okuyanlar, bu kitabı da severek okuyacaklar.


SHURA
NERMİN BEZMEN
DOĞAN KİTAP
543 SAYFA

12 Aralık 2016 Pazartesi

HAFTANIN KİTABI ''3:01''

     İnternette olan problemden dolayı uzun süre yazamadım. Yazacaklarım birikti, bende hevesle tekrar başladım yazmaya. 2 ay önce okuduğum kitap ile birlikte başlamak istiyorum. Tekrar hoşgeldim bloguma :) 

     Olimpus Yayınları' ndan çıkan, Simon Kernick kitabı 3:01. Çalan bir telefon ile başlayan vakit, hızla akıp gidiyor. Geçmişten gelen bir ses.. Tom' un uzun zamandır görüşmediği arkadaşı Jack. Tom' u arıyor ve ona bir mesaj göndermeye çalışıyor, mesajı veremeden ise öldürülüyor. Tom ne olduğunu anlayamadan, çocuklarını alıp evden ayrılıyor. Çocukları kayınvalidesine bıraktıktan sonra, eşi Kathy aramaya çalışıyor ama bir türlü telefonuna ulaşamıyor. Kathy' nin çalıştığı iş yerine gidiyor, onu bulmaya çalışıyor ama karşısına elinde bıçak olan bir katil çıkıyor ve onu kovalamaya başlıyor. Tom ise şok içinde olanlara anlam vermeye çalışıyor. Uzun zamandır görüşmediği arkadaşının araması ile başlayan macera ile Tom kendisini karakolda buluyor. Bir cinayet işlediği için.,

    Kitabı okurken kendimi kaptırdım. Çünkü macera, polisiye, gerilim tarzı kitapları her zaman sevmişimdir. Jack neden Tom' u aradı? Karısı Kathy ne yaptı? Cinayet neden üzerine kaldı? Ve çok daha fazlası var içinde.

   Seri katil Lench' in ürkütücülüğü, psikopat derecesinde bir manyak olması ve öldürülen insanlar. Geçmişin, geleceğe yansıması, tanıdığımızı sandığımız insanların aslında bir yanılmasama olduğu. Kafa karıştıran sorular, cevabı bulmak ise çok zor.

   Sizde macera kitapları sevenlerdenseniz, hemen bu kitabı listenize ekleyin ve en kısa zamanda okumaya başlayın. Pişman olmayacaksınız.

Keyifle okuyun & sevgiyle kalın
3:01
ORJINAL ADI: RELENTLESS
SIMON KERNICK
OLIMPOS YAYINLARI
344 SAYFA



11 Ekim 2016 Salı

AŞURE TARİFİM

     Öncelikle Muharrem ayınızın mübarek, dualarınızın kabul olması dileğimle. Normalde bizim evde aşureler annem ve tarafından yapılırdı. Bu sene kendim yapıp denemek istedim. Ve sizde benim gibi ilk defa deneyenlerdenseniz, bu tarifimi de adım adım paylaşacağım :)




MALZEMELER:
4 bardak buğday
1.5 bardak nohut
1.5 bardak kuru fasulye
4 bardak şeker
250 gram kayısı
250 gram kuru üzüm
1 paket vanilin
1 cay bardağı süt
Bir portakal kabuğu

Üzeri için:
Nar
Kuş üzümü
Fındık ya da ceviz
Tarçın
Hindistan cevizi

Süslemesi tamamen size kalmış :)

Akşamdan, buğdayı, nohutu ve kuru fasulyeyi ayrı kaplarda üzerini geçecek şekilde sıcak su ile ıslatın ve ağızlarını kapatın.

Sabah düdüklü tencere de ayrı ayrı olacak şekilde, kuru fasulye ve nohutu haşlayın. Yaklaşık 15-20 dakika olacak şekilde kaynatın. Sure düdüklü tencere kaynadıktan sonra başlar. Başladıktan sonra süzün ve bir tabağa alın.


En son buğdayın üzerine 10 bardak su ilave edip kaynatın. Kaynadıktan sonra büyük bir tencereye buğdayı dökün ve kaynatın. Bu süre zarfında mutlaka sıcak su ilave edin. Kaynadıktan sonra içine nohut ve fasulyeyi ilave edin. Sürekli karıştırın yaklaşık 15 dakika boyunca.



Kayısıları küçük küçük doğrayın ve yıkayın. Sonra bir kabın içinde üzerini geçecek şekilde sıcak su dökün ve bekletin. Kuru üzümleri de yıkayın ve bir kaba aktarın, üzerine sıcak su dökün ve ağzını kapatın. İkisi de şişeceklerdir.


Portakalın kabuğunu arzu ederseniz rendeleyin, arzu ederseniz minik minik doğrayın. Üzerine su ilave edin ve küçük bir tencere de kaynatın. Çıkan acı suyunu dökün.

Tencerenin içine 4 bardak şeker ilave edip, karıştırmaya devam edin. 10 dakika sonra kayısı, üzüm ve portakal kabuklarını ilave edip karıştırın. Suyu çekerse sıcak su ilave edebilirsiniz. Bir çay bardağı ılık sütü ilave edin ve karıştırmaya devam edin. 15 dakika boyunca ara ara karıştırın ve tadına bakın. Malzemeler pişmiş ve şekeri iyi ise, kıvamı yerindeyse kaselere doldurabilirsiniz.



Sıcakken üzerini süslediğinizde malzemeler içine geçiyor. Biraz ılındıktan sonda üzerini süslemenizi tavsiye ederim.

Bu miktarlara göre yapıldığında 20 kase aşure çıkıyor.

Arzu ederseniz kaynama aşamasında, karanfil ya da Gül suyu ilave edebilirsiniz.








ALLAH KABUL ETSİN & AFİYET OLSUN











18 Eylül 2016 Pazar

BAYRAKLI BABA TÜRBESİ

   Gelibolu da yer alan en önemli türbelerden birisidir, Bayraklı Baba Türbesi. Oraya gittiğiniz zaman hissettiğiniz maneviyat bambaşka. Duanızı ediyor, dileğinizi tutuyorsunuz, Bayraklı Baba vesilesiyle dualarınız gerçek oluyor.

     Bayraklı Baba' nın bizlere bir de vasiyeti var.

     Asıl adı Karaca bey olan Bayraklı baba, Osmanlı ordusunda bayraktarlık yapmış ve bu uğurda şehit olmuş yiğit ve ermiş bir kişidir. Bayraklı baba olarak anılmasına neden olan öykü şöyledir;

     Karaca bey, arkadaşlarıyla beraber düşman tarafından sarılır, kimi şehit kimi tutsak olur. Karaca bey elinde bayrağı ile düşmana direnir, şehit ve tutsak olması durumunda bayrak düşmanın eline geçeceğinden bayrağı düşmana teslim etmek istememektedir. O anda aklına bir fikir gelir. Bayrağı küçük parçalara böler ve yutar, sonrada düşmana saldırır, yaralanır ve yere düşer. Yaralı olarak bulunduğunda arkadaşları tarafından kendisine bayrağın nerede olduğu sorulur; düşmana teslim etmemek için yuttuğunu söyler.

     Komutanı bu sözlere inanmaz dürüst ve yiğit biri olan Karaca bey bunu ispat etmek için keskin palası ile karnını yarar ve yuttuğu bayrak parçaları karnından dışarıya kanlarla beraber çıkar. Gerçeği ispatlaması ve mutluluğu içinde yere yığılır. Son sözü şu olur “Benim mezarımdan hiçbir zaman bayrak eksik etmeyin” der.

     İşte o gün bu gündür türbesinden bayrak eksik olmaz. Gerçek öykü ise, Karaca bey donanmada bayraktarlık yapan yiğit bir denizcidir. Marmara Yassı ada açıklarında, Bizans donanması ile yapılan savaşta elinde sancağı ile beraber şehit düşmüştür.






Keyifle okuyun & sevgiyle kalın


16 Eylül 2016 Cuma

GÜLE GÜLE YAZ



  


Son sıcakların tadını çıkardığımız şu günlerde, sonbahara adım adım yaklaşıyoruz. Havalar biraz serinlemeye başladı ve daha da serinleyecek. Yağmurlar yağacak ve damlaları hissedeceğiz. Çayımızı kahvemizi alıp dışarıyı izleyeceğiz. Her gelen günün, mevsimin tadını yaşıyoruz. Ben de yapmak istediklerimi planladım. Belki sizler için de ilham verir, ne dersiniz?

  • Yazdan kalma günlerin tadını çıkartın eve kapanmayın.
  • Boğaz turu yapın. 
  • Adalar gidin, yürüyün. Bol bol temiz havayı içinize çekin. 
  • Doğa ile konuşun.
  • Alın çayınızı - kahvenizi deniz kenarına oturun. 
  • Anın tadını çıkartın. 
  • Dökülen yaprakları elinize alıp hissedin, yürüyün.
  • Sonbahar yaklaşırken adım adım planlarınızı yapın.
  • Giymediğiniz kıyafetleri ayırın, ihtiyacı olanlara verin.
  • Sizi rahatsız eden çöplerden kurtulun. Eski fotoğraflar, eski eşyalar, eski eski eski ne varsa çıkarın hayatınızdan.
  • Gelecek seneki tatiliniz için, kumbaranız olsun ve para biriktirin.
  • Çok istediğiniz yabancı dili öğrenmek için, dil kursuna yazılın.
  • Hayatınızı planlayın, hedeflerinizi yazın.
  • Spora başlayın. Bunun için önümüz kış diyerek, boş vermeyin. 
  • Sağlıklı beslenmeye çalışın.
  • Öğrenmek istediğiniz hobi kursunu araştırın. Hem belediyelerin hem de İsmek' in bu konuda çok fazla avantajları var. Yeter ki; isteyin.
  • Ücretsiz olarak kurslara katılabiliyorsunuz. Tabi ücretsiz diye de gidip istemediğiniz bir branş seçmeyin. Asıl amacınız neyse onu bulun.

Keyifle okuyun & sevgiyle kalın :)















13 Eylül 2016 Salı

HAYIRLI BAYRAMLAR

Sevgiyle
Saygıyla
Huzur ile dolu sevdiklerinizle birlikte güzel bir bayram geçirmenizi temenni ediyorum.

Bayramın tadını çıkartın, eski bayramlara özlem duyuyoruz belki ama yine de yaşatmak bizim elimizde değil mi?

Hayırlı bayramlar :)